Bulut Nedir?
08 Temmuz 2015
İş dünyasında olup da bulut bilişim kavramını duymayan çok az kişi kalmıştır. Bulut kavramının bu kadar tartışılması ve hatta kullanılmasına karşın, kafaların hala karışık olduğunu görüyoruz. Bir bulut servis sağlayıcı olarak bulut bilişimin ne olduğunu ve şirketlere tam olarak ne fayda sağlayacağını anlatmayı dilimizin döndüğünce anlatmaya çalışacağız.
Bulut bilişim özellikle son yıllarda çok hızlı büyüyen, dünyada ve ülkemizdeki IT dünyasındaki iş yapış şeklini değiştiren bir iş modelidir. Buna göre şirketler bilişim hizmetleri için gerekli altyapıyı (yazılım ve donanım) kendi bünyelerinde kurup işletmek yerine başka bir firmadan hizmet olarak alır ve sadece kullandıkları kadarını öderler. Bu da şirketlerin odakları dışındaki bir alanda zaman ve para harcamalarının önüne geçtiği gibi IT kaynaklarını ihtiyaçlarına göre çok hızlı artırıp azaltabildikleri için pazardaki rakiplerine göre büyük bir avantaj yakalamış olurlar.
Bulut servis modellerini üç başlık altında inceleyebiliriz:
- SaaS (Software As a Service – Yazılım olarak servis)
- PaaS (Platform As a Service – Platform olarak servis)
- IaaS (Infrastructure As a Service – Altyapı olarak servis)
Gmail, Dropbox, Microsoft Office 365 veya Salesforce gibi ürünleri SaaS modeline örnek olarak gösterebiliriz. SaaS ile şirketler ihtiyaç duydukları yazılım çözümünü internet üzerinden ihtiyaç duydukları ölçüde aylık olarak kiralarlar. Böylece yazılımı satın alma, kurma ve bakım gibi maliyetli ve gereksiz işlemlerden kurtulmuş olurlar.
Heroku, Google App Engine veya Microsoft Azure gibi servisler ise PaaS’a örnek olarak verilebilir. PaaS ortamları uygulama geliştiriciler için düşük maliyetli ve çok hızlı proje geliştirme imkânı sunmaktadırlar.
IaaS için yurtdışındaki Amazon Web Services ve Rackspace gibi firmaları, ülkemizde ise Skyatlas’ı örnek olarak verebiliriz. IaaS ile şirketler IT altyapı yatırımı yapmadan elektrik veya su kullanımında olduğu gibi saatlik ücretlendirme imkanı ile sadece kullandığı kadar IT kaynağı için ödeme yaparlar. Şirketlerin sunucu, depolama ve ağ donanımları için herhangi bir sermaye yatırımı yapmalarına gerek kalmadığı gibi, esnek kullanım imkânı ile çok hızlı ürün/proje geliştirebilir ve rekabette fark yaratabilirler.